Türkçe öğretim programı, öğrencilerin hayat boyu kullanabilecekleri dinleme/izleme, konuşma, okuma ve yazma becerileri üzerine inşa edilmiştir. Türkçe öğretim programı, öğrencilerin temel dil becerilerini kullanarak kendilerini geliştirmelerini, etkili iletişim kurmalarını, Türkçeyi severek okuma ve yazma alışkanlığı kazanmalarını hedeflemektedir. Özel Nadide Ortaokulu Türkçe Zümresi olarak bizim de temel hedefimiz tüm öğrencilerimize bu kazanımı en üst düzeyde kazandırmaktır. Öğrencilerimizin duygu, düşünce ve hayallerini yazılı olarak ifade edebilmesi Türkçe dersimizin temel amaçlarından biridir.

Ey İsrail! Görüyor musun Hanzala'nın resmini?
Tebeşirle duvara özgürlük güneşini çiziyor.
Hanzala'yı vurabilirsin.
Ama onun çizdiği güneşi de vurabilecek misin?

Doğa adında bir ermiş.
Ağaçları çok severmiş.
Kurmuş gizli tezgâhını,
Renkler kokular eğirmiş.

Şiir kimilerine manasız gelir ben de dahil.
En azından bir zamanlar.

Artık bir anlamı var yaklaşık iki senedir.
Şiir bir marifettir, marifetin eseridir.

Yine başladı yeni bir gün.
Kuşlar cıvıl cıvıl ötüyor.
Çiçekler açarken
Güneş bana gülümsüyor.

Adalet, hukuk olsun.
Yüzlerde mutluluk olsun.
Özlemesin  kimse birbirini.
Kardeşlik olsun, dostluk olsun.

Allah’ın rahmeti ve bereketi üzerine olsun ey Çöl Kaplanı Fahrettin Paşam! Bilir misin Paşam ben de gazi torunuyum? Hatırlar mısın Paşam benim dedemi? İzzet dedemi bilir misin Paşam? Gözünün nuru yedi çocuğunu ve karısını geride bırakıp iman gücüyle ve Allah korkusuyla savaşa koşan İzzet dedemi…

Sevgili Aziz Fatih Sultan Mehmet,
Sen ki bir devleti bir medeniyet yapan çağ kapatıp çağ açan İslam’ın ve Peygamber’in yılmaz müdafi ve hadimi olarak bir ömür geçirdin. Çadırlarda ve at sırtında bir hayat sürdün. İstanbul gibi bir şehrin kapılarını bizlere açtın. Ev sahibi olarak sana ne kadar teşekkür etsek azdır.

İyilik bence bir kuştur. Birine iyilik yapınca, ona yardım edince, kalbimiz serin bir suyla yıkanmış gibi ferahlar. Birine yardım edip onu mutlu ettiğimizde bize gelen o rahatlama hissini hiçbir şey vermez. Bizi bir kuş gelip alır, biz de sırtına çıkarız. Sanki uçuyormuş gibi hissederiz.

İnsanların duyarsız olduğu bir dünya ile herkesin duyarlı olduğu bir dünyanın farkları sizce nedir? Herkesin bu konuda düşüncesi vardır elbette. Hadi bunu hikayeleştirelim. İlk olarak duyarsız dünya ile başlayalım. Bir sabah uyandınız ve metroya bindiniz.

Back to top